2 Mayıs 2018 Çarşamba

Ordu

Ordu şarkısında da bilindiği uzere ordunun dereleri aksa yukarı aksa, diye başlamak istiyorum cümlelerime.Ordu buyuleyici manzarasıyla ve yaylalarıyla adından sıkça söz ettirmektedir.Çambaşı, perşembe , gölköy yaylası ve daha bir çok güzellikle sizleri ağırlamaya hazır.Horonu, güleryüzlü insanı ve damak tadıylada bilinmeye değer...
Geçim kaynaği çoğunlukla fındık ve hayvancılıktır.Insanlar yılin belireli bir dönemi fındıkla uğraşarak geçimlerini buradan sağlamaktadır.Her ne kadar zor olsada işçiliği yine de herşeye rağmen değer.Ordunun 20 tane ilçesi bulunmaktadır ve 20 ilçesinde de gezilip gorülmeye değer yerler vardır.Diyeceğim o ki; eğer yolunuz düşerse gezip görmeden geçmeyin..
Hoşçakalın, Sevgiler...

Zonguldak

ZONGULDAK...
Bugün anlattiginiz şehri herkes doğuda sansa da aslında karadeniz bölgesindedir.
Zonguldakin bir cok yesilligi ve mavisi kisiye hayat ve huzur verir.Yani gokyuzu mavisi ve deniz mavisinin cizgisidir o.Hic bir sekilde denizin buyusunden kaçmak mümkün değildir.
Zonguldağın insanlari ne çok sert ne de çok yumuşak insanlardır o ikilemi ayırabilecek şekilde davranirlar.En güzel ilçesi ise ereğlidir.Ereğlinin eşsiz sahili ve büyüleyici etkisiyle yine yine kacamiyoruzz.
Zonguldak madeniyle bilinen ülkenin bir çok kesimindeki işsiz insanlara iş kapisı acmaktadir.Hayvancilik üretimiylede bilinmektedir. Karadenizin incisidir adeta.Birbiriminden guzel yemekleriylede adından sıkça söz ettirmektedir.Ben derim ki buraya gelmeden buraları görmeden gitmeyin.Anlatılmaz yaşanır...Bir dahaki şehrimizde görüşmek üzeree...Hoşçakalın.

11 Nisan 2018 Çarşamba

MEMLEKET ÖZLEMİ/TOKAT


  Ağabeyimin Tokat'la ilgili yazmış olduğu şiiri sizlere paylaşmaktan mutluluk duyarım..





MEMLEKET ÖZLEMİ 

Bahar gelir çiçek açar yemyeşil kırlarında 
Kekik kokar buram buram o dik yamaçlarında
Koyun otlar kuzu otlar yeşil çayırlarında 
Bir çobanın türküsü gelir memleketimden 

Irmak akar gürül gürül derin vadilerinden 
Sular çağlar şırıl şırıl uzun derelerinden 
Buz gibi sular akar köyün çeşmelerinden
Serin esen bir meltem gelir memleketimden

Dalga dalga dumanlar tüter bacalarından 
Sebze meyve toplanır bağ bahçelerinden 
İnce bir yağmur iner canik tepelerinden 
Meşhur toprak kokusu gelir memleketimden

Bastonlu dedelerin sakalları dizinde 
Hepsi cami yolunda tesbihleri elinde 
Cuma bayram gibidir bizim köy merkezinde 
Hayır dua hasenet gelir memleketimden

Yağmur çamur çok olur bizim köy yollarında 
Traktörler insan taşır tahta vagonlarında 
Bata çıka yolculuk çatak varoslarında 
Erbaa'ya yolcular gelir memleketimden 

Karakış gelir çatar köyüm olur bembeyaz 
Gündüzler sulu kar geceleri çok ayaz 
Kurtlar dağda acıkır ulurlar avaz avaz 
Bir rüzgar uğultusu gelir memleketimden

Yapraklar sararıp güzün düşer toprağa 
Bizim orda gazel derler yere düşen yaprağa 
Dereler boz bulanık akıp durur ırmağa 
Bir gök gürültüsü gelir memleketimden 

Hayvanlar dağ yolunda köpekler de peşinde 
Bir azık torbası var çobanların elinde 
Dillerinde bir türkü çıngırak eşliğinde 
Muhteşem bir melodi gelir memleketimden

Mehmet Aziz ATEŞ

27 Mart 2018 Salı

ERBAA


 Bir çok kültürü bünyesinde barındıran güzel şehir Erbaa yaprak sarması gibi lezzetleriyle de misafirlerini kendine hayran bırakıyor.




Erbaa da görüleck gezilecek yerlerin başında eşsiz yaylaları horoztepe kazı alanı Yunus Emre Kültür Merkezi, Park Vadi gibi yerler gelmektedir.




Orta Karadenizin iç kesimlerinde yer alan Erbaa düz ovası, yeşil dogası ve sıcak insanlarıyla misafirlerine mükemmel bir karşılama sunuyor. Kelkit ve yesilirmak nehirlerinin kucaklaştığı bu enfes doğa tarih boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve günümüzde de ülkemizin güzel şehirlerinden birisi haline gelmistir.




Erbaa İran Transit ticaret yolu üzerinde bulunması sayesinde ulaşım ağlarının kolay ve ulaşılabilirliği yaşam standartlarını artıran bir diğer etken.




66 bin nüfusun şehir merkezinde yaşadığı Erbaa son zamanlarda çağın gerektirdiği yeniliklere ulaşmak için değişim çabasında.



SEKA PARK ve KOCAELİ FUARI

"SEVGİ VE PİKNİK RÜZGARI"


  Sevgili okurlar, sizlere dediğim gibi bugün Seka Park'ta geçirdiğim bir günümü anlatacağım. İlkbahar ve yaz aylarında Seka Park insandan geçilmiyor. :)) Ailesini, eşini, dostunu, akrabasını, arkadaşını alan buraya geliyor. Buranın havası insana huzur veriyor. Her yer çimen olduğu için herhangi bir köşeye geçip, halıyı serip piknik yapmak çok kolay. Hal böyle olunca piknik sepetini hazırlayan herkes buranın yolunu tutuyor. Çocuklar neşe saçan sesleriyle oyun oynarken, anneler de piknik için yiyecekleri hazırlıyor. Babalarımız da her zaman olduğu gibi mangalın başına geçiyor. Bir keresinde biz de ailecek piknik yapmaya Seka Park'a gitmiştik. Normalde gezmek için vakit buldukça gittiğimiz bir yerdir. Ama o zaman ilk defa piknik yapmak için gitmiştik. Çok güzel bir gün geçirmiştik. Yemek yedikten sonra kardeşim, annem, babam ve ben voleybol oynamıştık. Daha sonra denize karşı oturup sohbet etmiştik. Dondurma da sohbetimize eşlik etmişti. :)) O havayı solumak kadar güzel bir şey yoktu. Böylesine huzurlu bir ortamda da nasıl ''sevgi ve piknik'' rüzgarı esmesin ki. :)) Gelip görmenizi çok isterim.

  Burada bir sürü parklar, bisiklet yolu, oturmak için çardaklar, oyun alanları, deniz kenarında kafeler var. Gece olunca kafede canlı müzik oluyor. Hiç sıkılmazsınız yani, harika bir yer. :) Hele de rengarenk laleler, o kadar güzel bir manzara oluşturuyor ki resim çekmeden duramıyorsunuz.






''EĞLENMEK İÇİN TAM YERİ!''


  Evet sevgili okurlar, eğlenmek için Kocaeli Fuarı tam da yeri. Çarpışan arabadan Dark Castle'ye, Körfezi gözlerinizin önüne seren dönme dolaptan Dance Party'e, 360'tan Twister Coaster'a ve bunun gibi bir çok oyuncağın bulunduğu ortamda nasıl sıkılabilirsiniz ki? :)

  Fuarın içindeki Uzun Çarşı'yı gezmeyi, ürünleri incelemeyi çok seviyorum. Eğer yolunuz buraya düşerse siz de gezin derim. Oradan sonra kitap satılan uzun çadır var, oraya geçersiniz. Kitap okumayı seviyorsanız, bu kitap çadırı tam size göre bir yer. Onun dışında Osmanlı kıyafetleriyle çekilebileceğiniz bir stüdyo ortamı var. Orası da çok güzeldir. Kıyafetleri giyip, poz veriyorsunuz. Sonra fotoğraf size veriliyor. Biz de ailecek çektirmiştik. Sevgili okurlar, fotoğraflar sizin anılarınız oluyor. O yüzden bol bol çekin, çekilin. :)

  Oyuncaklara bindikten sonra acıkırsanız etrafta bir sürü kafeler var. Çiğköfteyi seviyorsanız etraf çiğköfteci dolu. :) Bardakta mısıra, patlamış mısıra ve dondurmacılara da çok çabuk ulaşabilirsiniz. Zaten hepsi fuarın içinde bulunuyor. Bol aktiviteli bir yer burası, o yüzden sıkılmazsınız diye düşünüyorum. :))

  Fuarın içinde bulunan Güneş Sahnesi'nde konserler veriliyor. Bildiğim kadarıyla, bu zamana kadar Kocaeli'de yapılan konserler fuarın içinde oldu. O sahne bir çok ünlüyü ağırlamıştır.






Kocaeli Fuarı
İnsan burada nasıl sıkılsın ki? :))




Güneş Sahnesi'nde bir konser gecesi.
 Murat Boz gelirse her yer dolar taşar. :))
  Sevgili okurlar, bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle hoşçakalın. 👋

21 Mart 2018 Çarşamba

TOKAT/ERBAA/ KEVGİR KALESİ

Kevgir Kalesi


 Akgün Köyü'nün köy merkezine 3 km uzaklıkta ki Kaleboynu mezrası Pontus Hükümdarlarından 6. Mithridates'in yapmış olduğu kalelerden birisi bulunmaktadır.
Her yıl yüzlerce meraklısını ağırlayan bu kale yerli ve yabancı tüm ziyaretçileri esrarengiz yapısı ve Akgün Köyü'nün yemyeşil dağları arasında yükselen ihtişamı ile adeta büyülemektedir.

 Hasan uğurlu barajına dökülen ve uzun zamandır üzerine baraj yapılması planlanan Karakuş Çayı bu kalenin etrafına bir u çizerek kale topraklarının Erbaa sınırları içerisinde kalmasını sağlamıştır.

 Çeşitli rivayetlere göre yoğun oranda define ve kıymetli eşyaları içinde bulunduran bu kale yöre halkı tarafından KEVGİR KALESİ olarak bilinir. Ancak şu anda define arayıcıları tarafından yıkılarak tahrip edilen kalenin giriş kapıları mazgal delikleri görünür şekilde ortadadır.







20 Mart 2018 Salı

İZMİT

"GENÇSEN GEZECEKSİN"

  Sevgili okurlar, başlığım sizlere “Yaşı ilerleyen insanlar gezemez mi?” sorusunu düşündürüyorsa haklısınızdır. Elbette, her yaşta insan gezebilir. Sağlık olsun yeter. Tabii bu zamanda biraz da paranın olması gerekiyor. Öyle değil mi? :) Gençken enerjik, cesaretli, istekli ve heyecanlı oluruz. Gözümüzde her şey toz pembedir. Her şey daha bir eğlenceli hale gelir. Bana göre gençlik: “her şeyin ilkini yaşamaktır.” Yaşlılığa doğru yaşadığımız ilkler, bizim için artık birer tecrübe olur. Gençlik çok başka bir şey. “Anlatılmaz yaşanır” sözüne cuk diye oturmuyor mu? Kısacası sevgili okurlar “Gençsen Gezeceksin!”, bu hayatı dolu dolu yaşayacaksın. Ben bir kaç il dışında farklı bir yer görmedim. Her yeri gezmek, görmek istiyorum. Ben İzmit'i biliyorum, size de anlatmak istiyorum. O zaman gelin, İzmit’i gezelim. 

  Sevgili okurlar, İzmit’te geçirdiğim bir günümü sizler için en ince ayrıntısına kadar anlatacağım. Halkevi’yle başlayalım o halde. Otobüsten indikten sonra ışıkları geçerek karşıya yürüyorum. Çarşının içine doğru yürümeye başladığımda Halk Eğitim Merkezi’nin yanından geçiyorum. Hemen o sırada da yeni yapılan tramvay önümden geçiyor. Daha binmek nasip olmadı. :) Yürüyüş Yolu’nu, İzmit’te yaşayan, İzmit’ti gezen ve İzmitli herkes bilir. Yürüyüş Yolu'nda yürümeyi çok seviyorum. Bazen yolun kenarında gitar çalan gençler oluyor, bazen de insanları bir konu hakkında bilgilendirmek amacıyla kurulmuş stantlar oluyor.



Halkevi Köprüsü 👆


  

Tramvay 👆




İzmit Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu 👆



Halkevi Köprüsü'nden bir manzara. :) 👆 




Yürüyüş Yolu 👆


  Fethiye Caddesi.. Bu caddemizi de herkes bilir. Caddenin üzerinde Fethiye Kundura (ayakkabı dükkanı), Şafak (giyim mağazası), Kızlar (giyim mağazası) gibi mağazalar var. Oyuncak, kuaför ve parfüm dükkanları var. Dışarıdaki simit arabaları da caddeye güzellik katıyor. Benim sürekli gittiğim Kır Pidecisi de bu caddede. Eğer yolunuz düşerse bir uğrayın derim. :) Benim bildiğim iki tane daha çok güzel kafe var; Garnitür Kafe ve Kafe Kristo. Kafe Kristo’nun dizaynı beni çok etkiler. Işıklı, müzikli hoş bir yer. Yemekleri güzel, fiyatları uygun. Garnitür Kafe'ye hiç gitmedim ama adını, nasıl bir yer olduğunu herkesten duyduğum için gitmiş kadar oldum. Fiyatları diğer kafeye göre daha pahalıymış. Siz ekonomik durumunuza göre kendinizi ayarlarsınız artık. :)) Bu caddeyle ilgili son olarak bir şey söylemek istiyorum. ''Kaza geliyorum demez, 20 tane yara bandı 1 lira'' diye bağıran bir amcamız var. Her zaman aynı yerde satış yapar. Daha doğrusu yara bandı alan oluyor mu bilmiyorum ama o amca her zaman orada. :) Ne zaman çarşıya gitsem görürüm. Hiç değişmedi. Bunu da söylemek istedim. Eğer buralara gelip amcanın sesini duyarsanız beni hatırlarsınız. :))





Gerçekten çok renkli bir kafe değil mi? :)) 👆
Görseller = http://www.cafekristo.com/ sayfasına aittir.


  Gelelim Sanat Sokağı’na.. Bu sokakta küçük, maket gibi yapılar var. Bu yapıların bazılarında karakalem çizen adamlar var. İstediğiniz resmi, bir ücret karşılığında çizebiliyorlar. Ünlülerin çizili olduğu kağıtlar duvarlarda asılı duruyor. Tıpatıp aynısını çiziyorlar. Ben de hayranı olduğum bir ünlünün resmini çizdirmek istemiştim ama emeğin karşılığında istenilen ücret bana tuzlu gelmişti. Öğrencinin parası azdır ne de olsa. :) Bu yapıtların bir tanesi kiralanabiliyor diye biliyorum. Örgülerini yani el emeğiyle yapılan ürünleri satışa çıkarmak isteyen hanımlar kiralayıp işini yapabiliyor. Bu sokağımız da tatlı bir yer. Buradan yukarıya çıktığımızda Cumhuriyet Parkı’na ulaşırız. Yine burası da bilinen bir yerdir. Durakların burada olması sebebiyle kalabalıktır. Bir kaç tane lise, Cumhuriyet Parkı’na çok yakın. Sanırım bu yoğunluk öğrencilerden de kaynaklanıyor olabilir.




Sanat Sokağı 👆








Cumhuriyet Parkı 👆

  
  Şimdi sırada Belsa Plaza var. Burada da bir çok mağazalar var. Belsa Plaza’nın içinde internet kafeler, dijital ürün satışı yapan dükkanlar, kıyafet satılan dükkanlar ve bir sürü kafeler bulunuyor. Hemen girişinde döner ekmek satılır. Oradan geçerken, bir çalışan gelmeyeceğinizi bilse bile illa ki "Buyurun efendim" der ve size masayı gösterir. Sizi davet eder. :) Böyle durumlarda eğer orayı tercih etmeyeceksem, gülümseyerek ''Kolay gelsin'' derim. Eğer döner ekmek yemek istiyorsanız size muhteşem bir yer önerebilirim; Mert Döner. Diğer yerlere göre güvenilir bir yer. Normalde döner ekmek+ayranı 2.50 TL'ye veya 3 TL'ye bulabilirsiniz ama Mert Döner'de 10 TL'ye yiyorsunuz. Bana göre değer çünkü bitince tekrar isteyeceğinizden eminim. Bol malzemesiyle tadına doyamıyorsunuz. Yazarken bile canım çekti. :)





Belsa Plaza 👆

  Şimdi sizlere Soobe’den bahsetmek istiyorum. Soobe, Belsa Plaza'nın ilerisinde bulunuyor. Bana göre çarşımızın en güzel takıcısı. Üst katı çanta bölümü, en alt katı iplik, yün bölümü, orta katı ise takı bölümü. Tabii takı haricinde makyaj malzemeleri, hediyelik eşyalar, telefon kılıfları, kulaklıklar ve kapalılar için şallar, çeşit çeşit iğneler, renkli boneler ve topuz tokaları bulunuyor. Size söylemek istediğim bir yer daha var. Halkevi’nin yukarısında Ayakkabıcılar Çarşısı var. Bir sürü ayakkabıcıların bulunduğu bir yer. Ayakkabı Dünyası demek daha doğru olurdu diye düşünüyorum. :)) Aradığınız ayakkabıyı bulabileceğinize eminim.

  Sevgili okurlar, daha sonraki bir yazımda İzmit'le ilgili bir şeyler yazmaya devam edeceğim. Ama İzmit'e ara verip sizlere Seka Park’tan ve Kocaeli Fuarı'ndan bahsedeceğim. Yazımı okuyup, beğendiyseniz ne mutlu bana. Kendinize iyi bakın, bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle hoşçakalın. 👋

(NOT: Bana ait olmayan fotoğrafları belirteceğim. Belirtmediklerimi ben çektim.)